DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Çelenk, Kürt ve Ermeni meselelerinin üstüne de cesurca gidiyor. Kürt edebiyatçı Halit Yalçın’a referansla sorunu şöyle özetliyor: 'Kürtler yaşadıklarını, Ermeniler de öldüklerini anlatmaya çalışıyor, ama Türk sağı bunu anlamak istemiyor.'”
“Artık sadece popülist sağcı liderler radikal sol adımlar atabilir. Kısaca işler bir anda tersine dönmüştür: Sağcı popülistler ezilen işçi sınıfının sesiyken, sol liberaller yeni elitlerin sesi haline gelir. Bunların her ikisi de elbette popülizmdir ve her ikisi de sahte düşmanlara ihtiyaç duyarlar.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Birkan’ın yazılarını okuyanlar anımsarlar, edebiyat okurluğu su götürmez ama o bununla da yetinmez. Yazılarını sadece edebi tekniklerle değil, başka pek çok sürprizle sürdürür. Editörlüğü, çok okuması, çok yayınlaması onu okurla fazlasıyla empati kurmaya itmiştir."
...
“Bir deri fabrikasında amele hayatını görmek üzere gönderdiğimiz muharririn gördükleri: Yerde iki üç mezar, etrafında korkunç müteaffin bir koku; leş, ölü hamam otu, lağım, yün, barsak kokusu. Önümüzde sarı, sarı yüzlü bir adam..." Sözü edilen muharrir, Sait Faik'tir.
Pazar Postası’ndan Sol Yayınları’na, yakınlarda yitirdiğimiz Muzaffer İlhan Erdost’un kişisel ve duygulu bir portresi…
Yalnızca kendi çıkarlarını korumayı dert eden yönetici gruplar, mucizeler meydana getiren lider onun hakkından gelebilecek bir rakiple karşılaşır karşılaşmaz paramparça olacaktır
Kültürel iktidar ancak kendi bahçenden çıkabilecek gücü bulduğunda etkisini göstermeye başlar; başka bahçelerdeki birikime kucak açarak, bundan mutluluk ve gurur duyarak…
AKP’nin, Cumhuriyet dönemi kültür ve sanatının sembolü hâline gelmiş Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkmaktan, “Senin de bir sanatın var” sloganıyla bienal düzenlemeye vardırdığı çizgide aldığı sonuç; kültürel bir ağırlık kuramamaktan sürekli yakınmak oldu
Başlığı Attilâ İlhan ve Roland Barthes üzerinden koydum; çünkü Mustafa Irgat’ın aslında kim olduğu, şiirinin nereden uçlandığı, kimin çocuğu olduğuna da değineceğim
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.